23 Şubat 2012 Perşembe

İskilipli Atıf Hoca



       Atıf Hoca, İskilip'in Tophane köyünde doğdu. ilk tahsilini köyde yaptı. 1893'te İstanbul'a gelip medrese tahsili yaptı. 1902'de icazet alarak Darül-fünun'un İlahiyat Fakültesi'ne girdi. 1903 te fakülteyi bitirip Fatih Camiinde Ders-i Amm olarak kürsüye çıktı.

31 Mart vakasından sonra Sinop'a sürüldü. Oradan Sungurlu'ya gönderildi. ve daha sonra yanlışlık olduğu söylenerek serbest bırakıldı.

Yunanlılar İzmir'e çıktığında ilk tepkiyi, kurduğu Teal-i islam Cemiyeti vasıtası ile yaptı. Kısa zamanda toparlanan Anadolu işgalcileri; halkça "gavur-islam dışı" olan insanları çıkarmayı başardı.

Osmanlı tarihi kara bir leke ve bitişle karşılaşıyordu. Yanlış eğitilmelerine neden olduğu çocukları onların yıkılmasına neden oluyor, burada ilk hedefte imparatorluğun oluşumuna zemin hazırlayan islam ve müslüman halk oluyordu. Bir devlet bitiyor yeni bir devlet kuruluyordu. Laik çağdaş ve demokrat Türkiye cumhuriyeti!!!

Müslümanlar şaşkındı, bir o kadar da cahil.

İskilipli Atıf Hoca da İslam'a bağlı örnek bir şahsiyet olarak bu dönemin sıkıntılarından payını alıyordu. Sürgün ve hapis....

Ülkedeki batılılaşma hareketine karşı "firenk mukallitliği ve şapka" adlı eserini 1924'te yazar. Kitapta,batının iç yüzünü çevresindekilere anlatıyordu. Daha sonra yeni bir kanunla vatandaşlara ülkeden kovdukları İtalyanlardan üç gemi dolusu satın aldıkları şapkaları giyme mecburiyeti geliyordu. Buna halk ve ulemadan büyük tepki geldi. Ve her kanuna savunuculuk yapanlar kanun tanımazlara haddini bildirmeliydi. İnsanlar başına şapka takmadığı için katlediliyordu.

İskilipli Atıf Hoca da bir buçuk sene önce yazdığı Firen Mukallitliği kitabı bahane edilerek tutklandı. Giresun İstiklal Mahkemesi'nde yargılanarak suç bulunamaması nedeni ile İstanbul'a gönderildi. Ancak bir süre sonra yeniden tutuklandı. 26 Aralık 1925 te arkadaşları ile beraber 13 kolluk kuvveti gözetiminde Ankara'ya gönderildi. 26 Ocak 1926 Salı günü Ankara İstiklal Mahkemesi'nde yargılandı.Savcı, İskilipli Atıf Hoca için 3 yıl hapis cezası istedi. Mahkeme müdafaa için bir gün sonraya bırakıldı. Ertesi gün mahkeme reisi Kel Ali, müdafaa yapmaya gerek görmeyen İskilipli Atıf Hoca için alınan kararı açıkladı: "İDAM..." Yani ŞEHADET...

İskilipli Atıf Hoca vakarla ve dudağında ayetlerle gittiği idam sehpasında şunu söylüyordu:  "Zalim ve katillerle elbette mahşer günü hesaplaşacağız."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YORUM YAZ;